Ne Zor Oldu Seni Sevmek
Her seferinde yine sana çıkan sokakların arasında kaybolup duruyorum. Neden vazgeçemiyoruz birbirimizden bir türlü, bilmiyorum. Aşk da bu kadar acıyı kaldırabiliyormuş meğer, ben en çok ona şaşıyorum.
Seni sevmek, benim bildiğim tek yol; bir de nefret etmek…. Canımı yaktığında kusarcasına boşalttığım öfkeme karşılık, sanki kendimden büyük bir sevdayla kuşatılıyorum.
Ne elim gidiyor seni acıtmaya, ne kalbim dayanıyor yaptıklarını kaldırmaya. Çaresizim, korkuyorum, senden kaçsam da, bir yerlerde kendime yakalanıyorum.
Dilimin başka hiçbir söylediği doğru değilse bile, seni sevdiği doğrudur bunu bil. Dilerdim ki; sen de beni en az benim gibi sev ama olmuyorsa azına da razıyım, gerisini sil.
Şimdi sen bu soğuk kış gününde, bir koltuğun üstünde uyuyakalmışken, ben cama vuran damlalara bakıp kollarında olmayı hayal ediyorum.
Ne basit şeyleri istiyorum aslında, ne kolay ulaşılabilecek şeyler büyüyor seninleyken; komik! Mesela koltukta, bir battaniyenin altında, birbirimize sarılıp, sıcak çikolata içip yağmuru seyretmek sadece bir hayal oluyor seninleyken. Oysa başkaları için bu sıradan bir kış gecesi resmi…
İşte bu kadar basit şeylere hasretim seninle. Aslında yaşadığımız bütün o büyük, derin ve sınırdaki hallere bakınca; kimsenin göremeyeceği vahşeti tadınca, bu kadar yukarıda durunca, belki sadelik ve sıradanlık ulaşılmaz oluyordur, kim bilir?
Ben senin bu gece kollarımda olmanı isterdim. Hiçbir şey yapmadan sadece sohbet edelim, susalım, konuşmadan anlaşalım, birbirimize akalım isterdim. Film seyredelim veya kitap okuyalım, yeter ki yan yana duralım isterdim. Ben seninle en basit şeylerin hayalini kurdum, en basit hayatları özledim.
Bazen en sıradan ve kolay olanı yapmak, en zor olanı başarmaktan daha zormuş; seni severken bunu öğrendim…..